KARADENİZ HAKKINDA HERŞEY
  SAMSUN
 
Samsun Genel Bilgiler

    
Yüzölçümü         :9.579 kilometrekare

       Nüfusu              : 1.228.959 (12008)

       İl Trafik Kodu   : 55

       Verimli Çarşamba ve Bafra Ovaları ile bu ovalara hayat veren
Yeşilırmak ve Kızılırmak, Samsun'un belirgin coğrafi karakteristik özellikleridir. Bu ovalarda yetiştirilen tarımsal ürünler, bölgemizin ticari ve sınai varlığının da asıl etkenleridir.

       İlimizin 957.888 ha. toprak büyüklüğünün % 46.87 si tarım alanı olup, bu alanlarda başta tütün, buğday, pirinç, şekerpancarı, mısır, fındık, ayçiçeği, meyve ve sebze olmak üzere, çok çeşitli ürün yetiştirilmektedir. İlin tarımsal durumu nedeniyle, tarıma dayalı sanayinin teşviki ve geliştirilmesi gereklidir.

       Organize Sanayi Bölgesi büyük ölçüde tamamlanmış olup, Kavak ve Bafra Organize Sanayi Bölgelerinin bitirilme çalışmaları devam etmektedir.

       Her geçen yıl çeşitli bölüm ve fakültelerin eklenmesi ile gelişen Ondokuz Mayıs Üniversitesinin şu anki öğrenci sayısı 30,000’dur. Üniversitemiz Samsun’un kültür odağı ve gurur kaynağıdır.

       Coğrafi konumu itibariyle bölgenin merkezi durumunda bulunan ilimizde hemen hemen tüm kuruluşları bölge müdürlükleri yer almaktadır.

       Karadeniz Bölgesinde yer alan Samsun, doğal tarihi ve kültürel zenginlikleri, deniz, kara, hava, demiryolu ulaşım olanakları ile bölgenin turizm potansiyeli en yüksek kentlerinden biridir. Anadolu'nun savunulmasını planlamak amacı ile Atatürk'ün 19 Mayıs, 1919'da gelmesi ile Samsun, Türk İstiklal Savaşı'nın başladığı yer olma özelliği ile önemini her zaman korumuştur.

       Samsun’un Alaçam,Asarcık,Ayvacık,Bafra,Çarşamba,Havza,Kavak,Ladik,19 Mayıs,Salıpazarı,Tekkeköy,Terme,Vezirköprü,Yakakent olmak üzere 14 İlçesi vardır

 

      Alaçam Samsun'a uzaklığı 78 km. dir.

            Asarcık Samsun”a uzaklığı 44 km. dir.

            Ayvacık Samsun'a uzaklığı ise 62 km. dir.

            Bafra Samsun”a  uzaklığı 51 km.dir.

            Çarşamba Samsun”a  uzaklığı 37 km.dir.

            Havza Samsun'a uzaklığı 86 km' dir.

            Kavak Samsun”a uzaklığı 51 km dir

            Ladik Samsun'a uzaklığı 82 km.dir

            Ondokuzmayıs Samsun”a uzaklığı 33 km dir.

            Salıpazarı Samsun'a uzaklığı 54 km

            Tekkeköy Samsun”a uzaklığı 13 km dir.

            Terme Samsun'a uzaklığı 58 km.dir

            Vezirköprü Samsun"a  uzaklığı 116 km.dir.

            Yakakent: Samsun”a uzaklığı 84 km. dir.

NASIL GİDİLİR



Karayolu: Otobüs terminali, İl merkezindedir.


Otogar Tel: (+90-362) 238 17 06

Demiryolu: Samsun-Sivas ve Samsun-Amasya demiryolu bağlantıları mevcuttur. Gar kent merkezinde bulunmaktadır.

İstasyon Tel: (+90-362) 233 22 93

Denizyolları: Samsun'da feribot seferleri Haziran-Ağustos ayları içerisinde yapılmaktadır. Liman kent merkezindedir.

Liman Tel: (+90-362) 445 16 05

Havayolu: Samsun Havaalanı kent merkezine 19 km mesafede yer almaktadır. Havalimanına kent merkezinde bulunan THY bürosu önünden kalkan servis araçları ile ulaşmak mümkündür.

Hava Limanı Tel: (+90-362) 844 88 30-844 88 24- 844 88 25

COĞRAFYA

Samsun İli genelde pek yüksek olmayan plato ve dağlardan oluşan topografik yapı

göstermektedir. İlde, Canik, Çangal Akdağ, Kunduz, Bunyan, Sırçalı, Yurt Dağları ile Bafra, Çarşamba, Samsun Ovaları yer almaktadır. İlde bulunan akarsular, Kızılırmak, Yeşilırmak, Ters Akan, Mert Irmağı, Terme Çayı, Karaboğaz Deresi, Kürtün Çayı, Abdal Deresidir. Karaboğaz, Balık, Liman, Dutdibi, Uzun, Hayırlı, İnce, Çernek, Tombul, Simenlik, Ladik ve Akgöl de ilin göllerini oluşturmaktadır.

Samsun İli doğal bitki örtüsü açısından zengindir. Kızılırmak sulak alanı; eko sistemi biyolojik çeşitlilik açısından son derece zengindir. Deltada 312 kuş türü tespit edilmiştir. Kuş varlığı açısından uluslararası ornitolojik öneme sahiptir.

Samsun İli kıyı kesiminde tipik Karadeniz iklimi hakimdir. Ancak iç kesimlere gidildikçe karasal iklimin etkileri görülmeye başlanır. Samsun 'da yağış Doğu Karadeniz'e göre az, sıcaklık ise yüksektir. Kıyı kesiminde kışlar ılık, ilkbahar sisli ve serin, yaz mevsimi ise kuraktır. Yağışlar genelde yağmur şeklindedir.

TARİHÇE

 

 

Samsun M.Ö.750-760 yılları arasında İon şehir devletlerinden Miletoslular (Millet)

tarafından Amisos adı ile kurulmuş küçük bir yerleşim merkezi idi. Samsun, daha sonra Pers, Makedonya, Pontus, Roma, Bizans, Danişment, Selçuklu ve Osmanlı  hakimiyetinde  kalmıştır.

Samsun Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da milli mücadeleyi başlatmak üzere ilk adımı attığı yer olarak tarihimizdeki önemli yerini almıştır.

Amisos'tan Samsun'a Samsun Adının Kaynağı

Samsun adının Yunanca "Amisos" kelimesinden gelme olduğu ileri sürülmüşse de bu kelimenin kökeninin eski Yunan öncesi döneme dayandığı daha kuvvetli bir ihtimaldir. Söz konusu kelimenin Yunanca olmayıp Palaskça olduğu bugün Yunan tarihçileri tarafından da kabul edilmektedir. Amisos adının bölgeye deniz yoluyla gelen Yunanlılar tarafından verilmeyip, Amasia gibi Anadolu menşe'li bir kelime olduğu ihtimali daha ağır basmaktadır. Roma imparatoru Pompeius M.Ö. 64 yılında Amisos'a geldiği zaman şehrin ismini Pompeiopolis'e çevirmişse de bu isim kalıcı olmamış ve Amisos adı bundan sonraki dönemlerde de geçerliliğini korumuştur.

Bugün kullandığımız "SAMSUN" adının ortaya çıkışı, Türkler'in buraya hakim olmasından sonradır. XII. ve XIII. Asırlardaki Türk kaynaklarında "Samsun" ismi kullanılırken aynı yıllardaki batı kaynaklarında ise "Sampson" adı kaydedilmektedir. Gerek "Samsun" gerekse "Sampson" kelimelerinin Amisos'tan türetildiği şüphesizdir. Osmanlı dönemi kaynaklarında ise yazılış farkları olsa bile "Samsun" kelimesinin kullanıldığı görülmektedir. Ancak bu dönemde şehrin adı "Samsun olarak anılmakla birlikte, sancak adı olarak " Canik " kullanılmıştır. Cumhuriyet döneminde idari düzenleme ile vilayet haline getirilen şehir günümüzde de "Samsun" adı ile anılmaktadır


Türkler'den Önce Samsun

Samsun'un ilk insanlarının Gaska'lar olduğu mahalli kazılarda bulunan eşyalardan anlaşılmaktadır. Buraya daha önce gelenlerle birleşerek Mert ırmağı ağzında küçük bir kent kurmuşlardır. Gaska lar daha sonra Hitit egemenliğine girerek yok oldular. Böylece Samsun bir Hitit şehri oldu. Hitit ler de M.Ö. 1200 yıllarında Frig'ler tarafından yıkılmıştır.

Bazı eski Yunan kaynaklarında Samsun ve civarında Amazon adı verilen savaşcı kadınların yaşadığı ve kendi topraklarına asla yabancı erkek sokmadıkları yazılıdır. Amazonlar'ın bugünkü Çarşamba ve Terme ovalarında yaşadıkları iddia edilmektedir.

Friglerden sonra Doğu karadeniz kıyı şeridinde Kimmer'lerin tarih sahnesine çıktığı görülmektedir. Bu bölgeyi ele geçiren kimmerler Trabzon ve Sinop'u yağmalamışlardır. Lidya kralı "Giges" Kimmerleri yendikten sonra Ege'nin denizci kavimlerinden olan Miletliler Amisos'a gelip yerleşmişlerdir.

Anadolu hakimiyeti yüzünden Lidya kralı "Krezüs" ile pers imparatoru "Kurus" M.Ö. 546 yılında Amisos şehrinin güneyinde savaştılar. Bu savaşta Krezüs'ün yenilerek esir düşmesi üzerine hem Anadolu hem de Amisos şehri pers hakimiyetine girmiştir. Büyük bir sefer hazırlığı için Amisos'a gelen Pers imparatoru "Darius" şehrin yerini beğenmeyerek, 3 km batısındaki Toramantepe'de yeniden kurmuştur ki burası daha sonra "KARA SAMSUN" adıyla anılacaktır. Bir ara Yunan kralı "Perikles" tarafından ele geçirilen Amisos, tekrar Persler tarafından alınmış ve bu hakimiyeti M.Ö. 331 yılına kadar sürmüştür.

Büyük İskender'in Persleri yenmesi üzerine Amisos şehri Makedonyalılar'ın hakimiyetine girmiştir. İskender'in ölümünden sonra Pers Kralı "Mitridat" M.Ö. 255 yıllarında Amasya, Sinop ve Amisos'u ele geçirerek bu bölgede "PONT KRALLIĞI" adıyla bir devlet kurmuştur. Nitekim Amasya'daki Kral Mezarları da bu devletin krallarına aittir.

M.Ö. 64 yılında Amisos şehri Roma hakimiyetine girmiştir. Roma hakimiyetindeyken Amisos şehrinin ticari önemi giderek artmaya başlamıştır. Bu ticari gelişme şehrin zenginleşmesini sağlamış, ve bir süre sonra'da Amisos'da hristiyanlık yayılmıştır.

Roma imparatorluğu ikiye bölündükten sonra Amisos, Doğu Roma (Bizans) imparatorluğunun idaresine geçmiştir. Bu dönemde Amisos, psikoposluk merkezi haline getirilmiştir. Bizanslılarla müslüman araplar arasında başlayan savaşlar Amisos'uda etkilemiştir. Nitekim Malatya Emiri Ömer B. Abdullah'ı yenen Bizans ordusu burayı geri almış ve şehir türkler tarafından fethedilinceye kadar Bizans hakimiyetinde kalmıştır.

Samsun'un Türkler'in Eline Geçmesi


Selçuklular'ın Anadolu'ya girmesinden sonra Danişmentoğulları Amisos'a akınlar yaptılarsa da burayı alamadılar. Amisos şehri Anadolu Selçuklu Sultanı II.Kılıçarslan tarafından Selçuklu hakimiyetine alındı. Türkler burada "Müslüman Samsun" u kurdular. Bundan sonra arap kaynaklarında "Samsun", Batı kaynaklarında ise "Sampson" adına rastlanmaktadır. Sultan II.Kılıçarslan ülkesini onbir oğlu arasında paylaştırdığı zaman (1185) Samsun, Rükneddin Süleyman Şah'ın payına düştü. Samsun Selçuklular'ın hakimiyetinde olmasına rağmen şehrin eski yerleşim yeri olan ve bugün bile "Kara Samsun" veya "Gavur Samsun" diye bilinen kısmı daha uzun süre Bizans ve Cenevizliler'in elinde kaldı. Müslüman Samsun'un yanında hristiyanların oturduğu "Kara Samsun" un yaklşıl 230 yıl gibi uzun bir süre bağımsız yaşayabilmesi, ortak çıkarlar temeline dayanan bir ilişki ile mümkün olmuştur. Nitekim denizcilik alanında henüz gelişmemiş olan Selçuklular bu konuda hristiyanlardan faydalanırken, onlar da güvenli bir şekilde Selçuklular'dan aldıkları ticaret eşyalarını deniz yoluyla Karadeniz'in diğer limanlarına ve Avrupa'ya naklediyorlardı. İstanbul'un 1204 Tarihinde Latinler tarafından alınması üzerine Samsun'un hristiyanları elinde kalan bu kısmı İznik Rum İmparatorluğu'na bağlı kaldı. Bir ara Trabzon Rum İmparatoru "Alexios Kommenos" tarafından kuşatıldıysa da alınamadı. Kuşatmanın başarısız kalmasında hristiyan kesime Selçuklular'ın yardım etmesinin de payı büyük oldu. Anadolu Selçuklu Devleti'nin dağılmasından sonra müslüman Samsun, ilhanlılar'ın eline geçti. Amisos ise burada eskiden beri burada kuvvetli bir tüccar zümresi bulunduran Cenovalılar'ın eline geçti. Cenevizliler Samsun'u bir asırdan fazla ellerinde tuttular. Müslüman samsun ve çevresinde ise birtakım küçük beylikler doğdu. Bu beylikler bazen Canaroğulları'na, bazen bazen Eretna Beyliği'ne (Kayseri), bazen de Osmanlılar'a dayanarak varlıklarını sürdürdüler. "Canik Beyleri" Adıyla bilinenler şunlardı; Canik, Ladik ve çevresinde "Kubadoğulları", Ordu ve Giresun tarafında "Emiroğulları", Niksar, Terme ve Çarşamba civarında "Taşanoğulları", Bafra ovasında "Bafra Beyliği". Bu beylikler daha sonra Osmanlı Hakimiyetine girmişlerdir.

Osmanlılar Devrinde Samsun

Samsun ve çevresinde Osmanlı hakimiyeti Yıldırım Bayezıd devrinde başlamıştır. Kubadoğulları'nın elinde bulunan müslüman Samsun, Yıldırım Bayezıd tarafından ele geçirildi (1398). Buranın idaresi, Bulgar Kralı "Şiman" ın müslümanlığı kabul eden oğlu Aleksandr'a (İskender Paşa) verildi.

Ankara Savaşı'nda (1402) Yıldırım Bayezıd'ın yenilmesi üzerine Timur'un ordusu bu bölgeyi de yağma ve tahrip etti. Bu tarikten sonra Samsun, bir süre Yıldırım'ın oğlu Emir Süleyman'ın, 1439'da da İsfandiyaroğulları'nın eline geçti. Kara Samsun olarak bilinen ve ve hıristiyanların bulunduğu batı kısmı, Sultan Çelebi Mehmed tarafından alındı (1419). Osmanlılar'ın şehri almasından birkaç yıl sonra buradaki hıristiyanlar, Kara Samsun'u yakarak gemilerle buradan ayrıldılar (1425). Müslüman Samsun'da yine Çelebi Mehmed tarafından isfendiyaroğulları'ndan savaşsız olarak Osmanlı hakimiyetine geçirildi. Böylece Samsun, "Canik Sancağı" adıyla Rum (Sivas) Eyaleti'ne bağlı bir sancak olarak Osmanlı idari teşkilatına dahil edildi. Samsun çevresindeki beylikler ise daha sonraki padişahlar tarafından birer birer Osmanlı idaresine alındı. Osmanlı Hakimiyetine geçtikten sonra Samsun eski ticari önemini kaybederek küçük bir iskele olarak XIX. yüzyıla kadar kaldı. Bu dönemde Samsun iskelesi, Sinop Limanı'nın gölgesinde kalarak gelişme imkanı bulamadı. XVII. yüzyılın başIarından itibaren deniz yoluyla gelen Kazaklar'ın saldırısına maruz kalan Samsun, bakımsız haldeki kalenin tamiri ve içine muhafız tayinedilmesi suretiyle emniyet altına alındı. 1645 yılında Samsun’a gelen EvIiya Çelebi bazıbilgiler vermektedir. Samsun halkının gemicilik ve kendircilikle uğraştığını söyleyen Evliya Çelebi, Samsun kalesinin deniz kıyısında taştan ya pılmış sağlam bir yapm olduğunu belirtmektedir. Samsun'un lezzetli suyu olduğuna dikkat çeken Çelebi, evlerin kiremitli, baglıbahçeli olduğunu, eğitim kurumlarının ise çok az olduğunu kaydetmektedir. Demir atılabilir nitelikte bir iskeleye sahip olan Samsun’un, yaban üzümü ve nar rengi armut turşusunun meşhur oldugunu zikretmektedir. Bunlar fıçılarla İstanbu'la gönderilmektedir. Gemi palamarları için imal edilen kendir ipinin bütün dünyaya yetecek kadar çok olduğunu da söylemektedir.

Katip çelebi Samsun hakkında şu bilgileri vermektedir; "Samsun Karadeniz kıyısında, Kefe'nin tam karşrsında ünlü bir kasabadır. Amasya suyu kasabanın doğusundan geçerek denize dökülür. Samsun’un güneyindeki dağ bir yay çizerek batıdan ye doğudan denizle birleşir. Samsun şehri, bu dağ siIsileIerinin oluşturduğu yarım çember ile Karadeniz arasında alçak bir düzlüktedir. Eski yapı olarak bir kale ve kalenin içinde camiler, hamamlar ye çarşı vardır. Birkaç ev bir araya getirilerek oluşturulan öbeklerle mahalleler oIuşturulmuştur".

1701 yılında buradan geçen Tournefort, Samsun’un adından sözetmekte "... eski Atina kolonisi Amisos’un yerinde kurulmuş bir köyü arkamızda bıraktık" demekle, Samsun’un bu tarihte henüz gelişme göstermediğini ortaya koymaktadır. Bununla birlikte bu yüzyılın ilerleyen tarihlerinde Samsun ile Karadeniz'in diğer limanları ve özellikle Kırım arasında kayda değer bir deniz ticareti yapılmaya başlanmıştır. 1813-1814 senelerinde Anadolu’da gezen İngiliz seyyahı J.MacdonaId Kinneir 4 mil genişiliğindeki bir koyun kenarında ağaçlıklar içinde kurulmuş olan Samsun’un şirin manzarasından bahsetmekte, şehrin etrafının Türkler tarafından inşa edilmiş olması lazım gelen harap bir sur ile çevrili bulunduğunu, minareli beş cami, bir hamamı ve tüccarlar için büyük bir hanın mevcut olduğunu söylemekte, nüfusunu ise ancak 2 bin olarak bildirmektedir.

1774 Küçük Kaynarca Andlaşması ile Kırım'ın elden çıkması sonucu Samsun'un ticari önemi de iyice gerilemiştir. Ancak XIX. yüzyıl ortalarından itibaren Samsun ve Canik Sancağı yeniden gelişmeye başlamıştır. Tütün ekiminin yaygınlaşması ve buharlı gemi işletiminin Karadenizde'de yaygınlaşmaya başlaması bu gelişmede önemli etkenler olmuşlardır. Şehrin ve sancağın ticari ekonomik poansiyeli geliştiği gibi nüfusu da o oranda artmıştır. 1869 Yangını şehrin hemen hemen tamamını kül haline getirdiyse de zengin bir ticaret şehri olan Samsun kısa zamanda kalkındı. Belediye tarafında Fransa'dan getirilen bir mimarın planına göre şehirde birbirini dik olarak kesen fakat genellikle zamanımızın ihtiyaçlarına göre dar sokak ve caddeler boyunda bir kısmı kargir olmak üzere evler ve umumi binalar yapıldı.

Birinci dünya savaşı yıllarında ticareti felce uğrayan Samsun çok sıkıntı çekti. 1915 Yılında Rus savaş gemileri şehri topa tuttu. Savaş yıllarında Samsun yakınlarında Pontus çetelerinin faaliyetleri dikkat çekmektedir. Mondros Mütarekesi'nden sonra 4000 kişilik bir ingiliz Hintli kuvveti Samsun'u işgal etti ki bu kuvvetler Milli Mücadele sırasında memleketi terketmişlerdir.

Samsun'dan başlayarak Sivas üzerinden Elcezire'ye doğru uzatılacak bir demiryolu inşası, daha XIX yüzyılın ortalarından itibaren düşünülmüş idi. Bu konuda ilk imtiyaz 1891'de Belçikalı Baron Macar'a verilmiş, Amasya yönünde yola ait tetkikler yapılmaya başlanmış fakat inşaata girişilememişti. Daha sonra bir Fransız şirketi bu işi üstüne alarak 5 km kadar ray döşemiş ve 30 km kadar da tesviye yapmış iken I.Dünya Savaşı işleri durdurmuştur. Cumhuriyet kurulduktan sonra Samsun-Sivas demiryolu inşası ilk olarak ele alınmış ve hattın ilk 50 km lik kızmı 1926'da açılmıştır. 1932 de demir yolu Sivas'a ulaştı. 1933 yılında Samsun-Çarşamba arasında 39 km lik bir demiryolu yapılmıştır. Daha sonra yapılan demiryolu ve karayolu ağlarıyla Samsun, Karadeniz illerinin Anadolu'ya çıkış noktası haline gelmiştir.

Samsun'u konum ve önemine yakışan bir limana sahip kılmak için öncedenm girişilen teşebbüslerden bir sonuç alınamamış, nihayet bir şirket 1953'de bu işi üzerine alarak 1960 da dalgakıran ve rıhtımların inşasını bitirmiştir. Daha sonraki yıllarda yapılan eklemelerle Samsun Limanı önemli miktarda yükleme ve boşaltmanın yapılabildiği bir liman özelliği kazanmıştır.

Ekonomi - Sanayi - Ticaret

TARIM

Sulama: İlde sulanabilir tarım alanı 392.300 ha. olup, bu alanın 66.337 ha'sı sulanmaktadır. Sulanabilir tarım alanının %16'sı sulanmaktadır.

Gübre Tüketimi: İlde toplam tarım alanın %80'i gübrelenmektedir. Çiftlik gübresi genellikle fide yetiştiriciliğinde, meyve bahçelerinde kullanılmaktadır.

Bitkisel Üretim

Tarla Ürünleri: İlde ekonomik bakımdan yetiştirilen 4 ana ürün, buğday , mısır, çeltik, tütündür. Sanayi bitkisi olarak ayçiçeği tarımı yapılmaktadır. Çayır mer'a ve yem bitkileri ekilişlerinde son yıllarda artışlar olmuştur.

Hem kaliteli kaba yem açığının kapatılması, hem de meyilli arazilerde erozyonun önlenmesi bakımından yem bitkilerinin üretimi teşvik edilerek dağıtılan bedelli tohumluklarla üretici desteklenmektedir.

Meyvecilik: Fındık üretimi Merket, Terme, Çarşamba, Salıpazarı, Ayvacık, Tekkeköy, 19 Mayıs, Bafra, Alaçam, Yakakent ilçelerinde yapılmaktadır.

Yine kapama olarak Merkez ve Çarşamba ilçelerinde şeftali üretimi yapılmakta ve önemli gelir kaynağı oluşturmaktadır. Diğer meyve ürünlerinin yetiştiriciliği dağınık ağaç şeklinde yapılmaktadır

Sebzecilik: İlin Bafra ve Çarşamba ovalarında geniş alanlarda sebzecilik yaygın olarak yapılmaktadır. En fazla üretimi yapılan sebzeler; domates, biber, hıyar, patlıcan, ıspanak, fasulye, kabak, lahana, pırasa, karpuz ve kavundur.

Hayvancılık

Samsun'da hayvancılık genelde aile işletmesi şeklinde yürütülmektedir. Yapılan ıslah çalışmaları sonucunda sahil ilçelerde Jersey, Jersey melezi, iç kesim ilçelerinde ise Holsteine, Montofon, Simental ile bunların melezleri ağırlıklı olarak yetiştiriliyor.

Su Ürünleri

Denizden en çok hamsi, barbunya, istavrit, kefal; tatlı sularda sazan, kerevit, akbalık avlanmaktadır.

Ekonomi

Samsun'un ekonomik yönden başta İstanbul olmak üzere, İzmir, Adana, Mersin, Ankara gibi büyük ticaret ve endüstri merkezleriyle yakın ticari ilişkisi bulunmaktadır.

Geniş potansiyelli limanı ile ithalat ve ihracat yapılabilmektedir. İlimiz limanından konsantre bakır, kuru gıda maddesi, yaş sebze ve meyva, polipropilen çuval başlıca ihraç ürünleri olmuştur. İthal ürünleri olarak da kalsiyum fosfat, kömür, buğday, çeltik, canlı hayvan, kimyevi maddeler belli başlı ürünler arasındadır.

Samsun Serbest Bölgesi

Samsun Serbest Bölgesi, Türkiye'nin Karadeniz kıyısındaki önemli ve modern limanının hemen bitişiğinde 73.000 metrekarelik bir alan üzerindedir.

Samsun'da Sanayi

İlde çok büyük sanayi kuruluşları olmamakla birlikte Kamu Kurumu olan Karadeniz Bakır İşletmeleri Azot Sanayi ile Sigara Fabrikası üretim potansiyeli ve istihdamıyla bölge için oldukça önemlidir.

Samsun ilinde gıda sanayi de büyük bir aşama kaydetmiştir. Tekstil konfeksiyon, ağaç ve mobilya, kağıt ve ürünleri, kimya ve ilaç sanayi, plastik ürünleri sanayi, sabun ve deterjan sanayi, cam ve ürünleri sanayi, kiremit ve tuğla fabrikaları, kireç sanayi, lastik ve ürünleri sanayi, demirçelik sanayi, metal eşya ve makine sanayi, oto yedek parça sanayi ile bakır ve mamülleri sanayi Samsun'un sanayisini teşkil etmektedir.

Ticaret

Samsun ili orta ve doğu Karadenizin ticaret merkezi durumundadır. Kızılırmak ve Yeşilırmak deltalarının meydana getirdiği Çarşamba ve Bafra ovaları verimli topraklara sahiptirler. Coğrafi konum ve ulaşım durumu ekonomik potansiyeli ile Karadeniz Bölgesinin merkezi durumunda olan Samsun'da ticaret en önemli ögeyi teşkil eder.

Samsun Ticaret ve Sanayi Odası

Samsun Ticaret ve Sanayi Odası, 1901 yılında Mutasarraf Hamdi Bey (Paşa) zamanında kurulmuştur.

Samsun Ticaret ve Sanayi Odası, ilin ekonomisine yön veren en etkin Kamu Kurumu'dur.

Turizm

Samsun'da turizmin vazgeçilmez üçlüsü denizin, kumun, güneşin yanısıra artık birçok insanda tutku halini almış alternatif turizm aktivitelerinin gerçekleştirildiği alanları içiçe bulabilirsiniz.

Yakakent'ten Terme'ye kadar uzanan sahil bandı üzerinde çok güzel kuma sahip geniş doğal plajlar denize girmek için idealdir.

Yakakent Çamgölü mevkiinde Çam ormanlarıyla kaplı yemyeşil tepeler masmavi sulara iner. Eşsiz güzellikteki sahili ile denizle iç içe bir yaşamın sürüldüğü şirin kıyı kasabası Yakakent'de gün batımı ise görülmeye değer güzelliktedir. Terme ilçesi birde tarihin ilginç ve çekici savaşçı kadınların Amazonların yaşadığı yer olarak bilinir.

Sahil bandı üzerinde Alaçam, Bafra ve 19 Mayıs ilçelerimizin topraklarının bir bölümünü kaplayan Kızılırmak Deltası sulak alanı flora ve faunası ile ülkemizin eko- turizm alanında en ilginç köşelerinden biridir.

Deltada, 19 Mayıs ilçesi, Yörükler mevkiinde ilkbaharda tabanı tamamen suyla kaplanan yaprakdöker ağaçlardan oluşmuş Galeriç ormanı yaban hayatı açısından oldukça ilgi çekicidir. Samsun, termal turizm açısından da önemli merkezlere sahiptir. Havza ve Ladik Kaplıcaları 2000 yılından beri bilinen sağlık merkezleridir. Havza 25 Mayıs Termal tesisleri Turizm Bakanlığınca termal Turizm Merkezi olarak ilan edilmiştir. Ladik'teki Hamamayağı kaplıcası ise ülkemizdeki birinci derecede önemli ve öncelikli kaplıca merkezlerindendir. Radyoaktif özellik gösteren Ladik kaplıca suları organizma üzerinde uyarıcı etki yapar. Bu nedenle bu suya "gençlik suyu" adı verilir. Havza ve Ladik'deki kaplıca sularının başta romatizmal hastalıklar olmak üzere, kadın hastalıkları, sinirsel hastalıklar, eklem ve kireçlenme gibi hastalıkların tedavisinde olumlu etki yaptıkları tıbbi olarak kanıtlanmıştır. Ladik- Akdağ yaylaları, Vezirköprü- kunduz dağı yaylaları yazın başka kışın başka görülmeye değer güzellikleri barındırırlar. Kunduz yaylalarının orman dokusu ile iç içe oluşları ve Ormanların Altınkaya Baraj Gölüyle birleşmesi bölgeye bambaşka bir güzellik kazandırmaktadır. Burası yayla turizminin yanı sıra doğa yürüyüşleri, su sporları, balık avcılığı, motor gezileri , kamp yapmak için son derece elverişli alanlara sahiptir. Bölgedeki Orman İşletme Tesisi ise yaz kış gelenlerin dinlenme ve konaklama ihtiyacını karşılamaktadır. Ancak tesislerde önceden rezervasyon yaptırmak gereklidir.

1997 yılından itibaren Ladik-Akdağ Yaylalarında Yayla Şenlikleri de düzenlenmeye başlamıştır. Samsun doğal güzelliklerinin yanı sıra da tarihi alanlarıyla da dikkat çekicidir. Paleolitik dönemlerde yerleşim yeri olarak kullanılmış, Tekkeköy mağara-kale yerleşmeleri; M.Ö. 5000 yıllarından beri sürekli yerleşim yeri olarak kullanılagelmiş Bafra İkiztepe ve bugün bile suların, galerilerini, merdivenlerini görebileceğimiz 3000 yıl öncesinden gelen Kızılırmak vadisindeki Asarkale; Paflagonlara ait kaya mezarları, Amazonların yaptığı ileri sürülen Garpu Kalesi görülmeye değerdir. Samsun'da Anadolu Ahşap mimarisinin en güzel örneklerini görebilirsiniz. Çarşamba'daki Göğceli Cami bunların en ilginç olanıdır. Yapımında hiç çivi kullanılmamış olan yapı kesin yapım tarihi bilinmemekle birlikte yaklaşık 800 yıldır sapa sağlam ayakta kalmıştır.


Eğitim - Gençlik - Spor


Cumhuriyet Öncesi Eğitim

19 Mayıs 1919 tarihinde milli kurtuluş hareketini başlatan Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim alanında yaptığı ilk büyük çalışma 15 Temmuz 1921'de Ankara'da yapılan "Maarif Kongresi"dir. Bu kongreye başkanlık eden Atatürk, öğretmenleri "gelecekteki kurtuluşumuzun saygıdeğer öncüleri" olarak tarif etmiştir.

1920 yılında kurulan TBMM'nin ilk vekâletlerinden biri Maarif Vekaleti'dir.

Osmanlı devletinin fiilen çökmeye başladığı 20. Asır başlarında eğitim de büyük ölçüde bitme noktasına gelmişti. Bu dönemde Samsun'da yeni bir okul açılmamıştır. İlk idadi binası, önce Darü'l Eytam (Yetimler Okulu) olarak kullanılmış, 1925-26 öğretim yılında liseye bırakılmıştır. Samsun uzun yıllar Hıristiyan okullarının Anadolu'daki merkezi durumundaydı. Osmanlı'nın son dönemlerinde ve bu geçiş döneminde okulların bir kısmı varlığını sürdürmüş, Tevhidi Tedrisat ve karşılıklı yapılan "mübadele"lerden sonra bu okullar kapanmıştır.

1922 yılında açılan "İstiklal Numune Mektebi" Papaz okulunun mistik tesirinden çocukları kurtarmak için açılmıştı. 1912 yılında açılan Ticaret Lisesi, 1914 yılında "Sultani"ye dönüştürülmüştü.

Samsun'da açılan ilk lise, bugün Atatürk Anadolu Lisesi adıyla anılan okulda açılmıştır.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

1 Nisan 1975 tarihinde çıkan Yasa ile 3 fakülteden oluşmak üzere kurulan Ondokuz Mayıs Üniversitesi bugün; 4 il ve 5 ilçemizde 9 fakülte, 13 yüksekokul ve 3 enstitüsü ile eğitim ve öğretimini sürdürür düzeye ulaşmıştır.

900 yataklık kapasiteli, modern tıbbın gerektirdiği her türlü tanı ve tedavi imkanlarına sahip Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesi hizmet vermektedir.

Öğrencilerimize istekleri ve becerileri yönünde spor yapma imkânı veren kapalı ve açık sahalarının artırılması, mevcutların korunması ve iyileştirilmesi çabaları sürmektedir. 9 branşta spor yapan öğrencilerin üniversitelerarası grup maçlarında ve Türkiye Şampiyonalarında kazandıkları başarıların giderek artması ve sporcularımız arasından Türkiye hatta dünya şampiyonlarının çıkması gurur vesilesi olmaktadır. Aynı şekilde öğrencilerin müzik, tiyatro, güzel sanatlar dallarında yeteneklerini geliştirmeleri ve sergilemeleri yönünden her türlü destek verilmektedir.

Gençlik ve Spor

Samsun ilinde sporun başlangıcı olarak köy düğünlerinde yapılan güreş müsabakalarını söyleyebiliriz. İl merkezinde özellikle Pazar günleri yapılan at yarışları da halkın ilgi duyduğu spor dalı olmuştur.

Türk idman cemiyetleri ittifakının 1920 yılında kurulmasından sonra 1922 yılında Samsun ilinde kişisel çabalarla ve kuruluşlarca 10 spor kulübü teşekkül ettirilmiştir.

Halen İlde Faaliyet Gösterilen Spor Branşları aşağıdadır; 1.Atıcılık, 2. Atletizm, 3.Basketbol, 4.Badmınton, 5.Bilardo, 6.Briç, 7. Boks. 8. Jimnastik, 9.Dağcılık, 10.Geleneksel Spor, 11.Güreş, 12.Hentbol, 13.Herkes için spor, 14.İzcilik, 15.Karate, 16.Judo, 17.Masa tenisi, 18.Okçuluk, 19.Satranç, 20.Sualtı Sporları, 21.Taekwondo, 22.Tenis, 23.Üniversite Sporları, 24.Voleybol, 25.Yelken, 26.Yüzme

Samsunspor Kulübü

Samsunspor Kulübü 1965 yılında Samsun'da bulunan dört Amatör mahalli lig takımlarının birleşmesi neticesinde kurulmuştur.

Böylece Samsunspor Kulübü kurularak Profesyonel futbol faaliyetlerine başlamış oldu. Kuruluşunda Samsunspor'un renkleri Kırmızı ve Beyaz olarak kabul edildi. Kulubün amblemi ise Atatürk'ün Samsun'a ayak bastığı "ilk adımı " ve "19 Mayısı" temsil eden Atatürk'ün at üzerinde şahlanmış heykelinden gelmektedir.

Samsunspor kuruluşundan bugüne kadar 2. Ligde altı defa şampiyon olarak 1. Lige yükselmiştir. Bu da Samsunspor'a Türk futbolunda ayrı bir özellik verdiği gibi Balkan kupasını kazanan ilk Anadolu takımıdır.

     
 
19 Mayıs
Ondokuzmayıs İlçesinde Dağköy ve Yörükler beldeleri civarında yapılan arkeolojik kazılarda M.Ö. ki yıllara ait yerleşmeler olduğu saptanmışt...
daha fazla bigi için...
     
 
Alaçam
İlçe çok eski bir tarihe sahiptir. M.Ö. ki devirlerde Frigyalılar, Kimmiler, Mısırlılar, Lidyalılar ve Persler Alaçam'da hüküm sürmüşlerdir....
daha fazla bigi için...
     
   
Alaçam/Merkez
 
daha fazla bigi için...
     
 
Asarcık
Küçük bir köy statüsünde olan şimdiki ilçe merkezi ve birkaç köye 1877- 1878 Osmanlı- Rus savaşından sonra Rusya'dan göç eden Çerkezlerin ye...
daha fazla bigi için...
     
 
Ayvacık
İlçenin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, daha önce bağlı bulunduğu Çarşamba ilçesinden daha eski bir tarihe sahip olduğu s...
daha fazla bigi için...
     
 
Bafra
Bafra'nın tarihi M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzanmaktadır. İkiztepe ören yerinde yapılan araştırmalarda Kalkolitik Döneme (M.Ö. 5000-4000) ait...
daha fazla bigi için...
     
 
Çarşamba

İlçe Samsun-Ordu karayolu üzerinde ve Yeşilırmak'ın iki yakasında Çarşamba ovası üzerinde kurulmuştur. Doğusunda Terme, batısında Tekkekö...

daha fazla bigi için...
     
 
Havza

Samsun'a uzaklığı 86 km. olan ilçenin kuzeyinde Bafra Güneyinde Amasya'nın Suluova ve Merzifon , batısında Vezirköprü, doğusunda Lâdik ve...

daha fazla bigi için...
     
 
Kavak
Kavak ilçesinin tarihi oldukça eskidir. İlçe merkezinin kuzeyine kalan kaledoruğu Höyüğünde 1942 yılında yapılan araştırmalarda M.Ö. 3500- M...
daha fazla bigi için...
     
 
Salıpazarı
Terme ve Çarşamba ilçelerinde Alanyaykın, Düzköy ve Bereket köylerinin birleşmesiyle 1973 yılında Belediye olmuştur. 1987-88 yıllarında da i...
daha fazla bigi için...
     
 
Tekkeköy
Tekkeköy ve civarında yapılan araştırmalar sonucunda paleolitik dönemden itibaren yerleşimin varolduğu öğrenilmiştir. Tekkeköy'ün hemen güne...
daha fazla bigi için...
     
 
Terme
Terme'nin tarihi M.Ö. 1000 yılına kadar inmektedir. Hatta eski tarihçiler M.Ö. 1200 yıllarında şimdiki Terme Çayı kıyısında efsanevi kadın s...
daha fazla bigi için...
     
 
Vezirköprü

Vezirköprü'nün tarihi Hititlere (M.Ö. 2000 - M.Ö. 700) kadar uzanmaktadır. İlk şehir Hititler tarafından şimdiki ilçe merkezinin 2,5 km. ...

daha fazla bigi için...

     
 
Yakakent

Yakakent'in kurulusu M.Ö. 2. yy'a rastlar. Bizanslilarin yasadigi dönemde adi 'Kominos' olan sehri, Yavuz Sultan Selimin Çaldiran Seferin...

daha fazla bigi için...

KAYNAK: www.samsunkulturveturizm.gov.tr

 

 
 
  Bugün 8 ziyaretçi (16 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol